CHP Milletvekili Gürer, 2019 yılında bazı hububat ürünlerinde yapılan ithalat miktarının 2022 yılında düşmesine karşılık ödeme yapılan tutarın artış gösterdiğine dikkat çekerek, “Az alıp çok ödedik” dedi.

İthalat rakamlarını inceleyen Gürer, “Dünya’da yaşanan farklı sorunların gıda piyasalarında etkisi görülmektedir. Hububat ürünlerinin fiyat artışları da bu bağlamda dikkat çekmektedir. Ülkemizde hububat üretiminin her geçen gün daha da önemli hale geldi. Sonucunda da kendi kendine yeten ülkeler herhangi bir sorun yaşamazken ithalata bağımlı ülkelerin sorunları her geçen gün artmaktadır” diye konuştu.

BUĞDAY VE MISIRI DAHA AZ ALDIK, ÇOK ÖDEDİK

Gürer; ‘2019 yılında ülkemiz 10 milyon 8 bin 146 ton buğday ithalatı yaparken bu rakam 2018 yılı buğday ithalat rakamının neredeyse iki katı olarak gerçekleşti. Nitekim 2019 yılında alınan 10 milyon 8 bin 146 ton buğday karşılığında 2 milyar 303 milyon 139 bin dolar ödeme yapıldı. Yani tonu 230 dolara buğday ithalatı yapılmış oldu. 2022 yılında ise 8 milyon 907 bin 418 ton buğday ithalatı yapılırken karşılığında 3 milyar 355 milyon 943 bin dolar ödeme gerçekleştirildi. 2022 yılında buğdayın tonunu 376 dolara ithal etmiş olduk. Diğer bir hububat olan mısır için de aynı durum karşımıza çıkıyor. 2019 yılında 4 milyon 347 bin 476 ton mısır ithalatına 847 milyon 519 bin dolar ödeme yapılmasına karşın 2022 yılında 3 milyon 401 bin 948 ton mısır ithalatına karşılık 1 milyar 166 milyon 302 bin dolar ödeme yapıldı. 2019’da tonu 194 dolar olan mısırı 2022’de tonunu 342 dolara almış olduk’ dedi.

AKP İKTİDARI ÇİFTÇİYİ ÜRETİMDEN UZAKLAŞTIRDI

AKP iktidarının plansız tarım politikalarının, çiftçileri üretimden uzaklaştırırken ülke tarımını da kendi kendine yeterlilik seviyesinden ithalatçı bir konuma doğru taşıdığını belirten Ömer Fethi Gürer, “Bugün tarım arazileri 23 milyon hektara geriledi ve toplamda 5 milyon hektar tarım alanımız azaldı. Örneğin 2016-17 yılları arasında buğday ekili alan miktarı 76 milyon 719 bin dekarken 2020-21 yılları arasında 69 milyon 222 bin dekara gerilediği görülmektedir. AKP’nin ithalatçı tarım politikaları tarım arazi miktarımızı azaltırken çiftçileri de üretimden uzaklaştırdı. Dönemin Tarım ve Orman Bakanı’nın, ‘Türkiye'de para var ki ithalat yapabiliyor’ şeklindeki açıklaması, tarım politikalarını ne denli ithalata bağlı dizayn ettiklerinin somut göstergesidir. TMO yüksek fiyat ile hububat ithal ederek sanayiciyi desteklemek amacıyla düşük fiyatla satış gerçekleştirdi. Ancak çiftçilerimiz artan girdi fiyatları karşısında üretim sürecinden ya koparıldı ya da zorlu bir sürecin içine hapsedildi” dedi.

14 MAYIS DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜNDE ÇİFTÇİLER AKP’NİN NOTUNU VERECEK

CHP’li Gürer; ‘İthalatçı tarım politikalarının benimsenmesi sonucu AKP iktidarında ülke tarımı tarihinin en kötü sürecini geçirdi. Yanına her gittiğimiz üretici bir konuda dert yanıyor. Ya gübre fiyatı diyor, ya hayvan yemi fiyatındaki artıştan bahsediyor. Her sene bir üründe kriz yaşanıyor. Planlamadan uzak, yap-boz tahtasına çevirdikleri bir tarım politikasıyla, geldiğimiz noktada çiftçiler üretimde kalabilmek için çaba sarf ediyor. İthalata para saçıp ülke çiftçisini baskılamak sorunların bu noktaya taşınmasına neden oldu. 22 yıl boyunca görmezden gelinen çiftçiler 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününde AKP iktidarı için gerekeni verdikleri oylarıyla yapacaklardır’ dedi.