NİĞDE HAFIZASINI VE RUHUNU KAYBEDİYOR!

Günlerdir Niğde Kalesi çevresinde Kale mahallesi olarak bilinen bölgede yapılan güya Koruma ve Yenileme projesi adı altında yapılan çalışmaları yakından takip ediyorum. Bu çalışmaların bazı kesimlerde “Zaten buralar tinerci yuvasıydı, iyi oluyor.” şeklinde destek bulurken Niğde’nin geçmiş hafızasını çok iyi bilen büyük bir kısım tarafından da büyük bir hüzünle gelişmeler izleniyor. Ama bu arada Niğde’nin hafızası ve ruhu da yıkıma uğruyor. Değerli okuyucularım; Bu binaları tek tek gezmiş ve neredeyse tüm hikayeleri hakkında bilgi sahibi olmuş biri olarak sizinle paylaşmak istediğim bazı bilgiler var. Niğde Kalesi bölgesindeki bu evlerde kemerli yapılar mevcut, neredeyse bütün evlerden farklı bölgelere giden tüneller var. Çoğu evin birbiri ile bağlantılı olduğu kemerli geçişler var. Büyük bir kısmının altında hayvan barınakları var. Niğde Kalesinin olduğu O tepe öyle görüldüğü gibi bir dağ yapısından çok yeraltı galerileri, tüneller söz konusu. Geçtiğimiz günlerde kale avlusunda 6 metrelik tünele düşen bayanın olayı da buna güzel bir örnektir. Söz konusu olan vahşi yıkım neredeyse zemini boş olan bu bölgenin büyük riskler içerdiğini göstermektedir. Bu bölgede dozer ve kepçelerle yapılan bu çalışmalar büyük riskleri de barındırmaktadır. Ayrıca yapılan bu yıkım şekli benim gözlemlediğim kadarıyla Alâeddin Camii’nde daha önce fark ettiğim bazı taşlar arasındaki yarıklarında genişliğini arttırmış görünüyor. (Bu durumun resmi makamlarca tespitinin yapılması mutlaka gereklidir.) Tarihi Alâeddin Camii, Tarihi Hatıroğlu Çeşmesi ve tescilli bütün binalar vahşi yıkım olarak adlandırılan bu yıkımla ileride restorasyonda büyük sıkıntı çıkaracak tahribatlar oluşturacaktır. Bu tür yıkımın mutlaka durması gerekmektedir. Ayrıca Belediye Başkanı Emrah Özdemir’in bu bölge ile ilgili söylediği sözler havada kalmaktadır. Başkan mahallelilere buradan tek bir taş bile çıkmayacak sözü vermiştir. Oysaki yıkım bölgesinde özellikle taş evlerin yıkımla tahrip olunan taşlarının traktörlerle götürülmektedir. Buna işi yüklenen firmada göz yummaktadır. Bu taşların nereye götürüldüğü, ne yapılacağı, bu taşların yenileme çalışmaları dahilinde değerlendirilip değerlendirilmeyeceği de soru işaretleri taşımaktadır. AVRUPA YOKTAN VAR EDİYOR NİĞDE VARI YOK EDİYOR! Değerli Niğdeliler ve Niğde Sevdalıları! Sizlere dünyaya örnek olmuş bir tarihi olayı anlatmak istiyorum. II. Dünya Savaşı'nın sonlarına yaklaşırken Ruslar Berlin’e doğru ilerliyordu. Müttefiklerin genel komutanlığı Rus işgalini kolaylaştırmak adına Berlin ve Dresden’e bomba atma kararı alırlar. Berlin’in yıkılması anlaşılabilir bir durumken Dresden’in stratejik bir öneminin olmadığı neden hedef alındığı anlaşılamadı. Dresden II. Dünya Savaşı'nın sonlarında 13-15 Şubat tarihleri arasında 2 gün boyunca bombalanır. Saldırıdan sonra Dresden günlerce yanar ve şehirde bulunan 30 bin binanın 27 bine yakını yok olur. Yani bir şehir düşünün tamamen yok olmuş. Korkunç bir yıkıma uğramış. Alman yetkililer bu düm düz olan şehrin yeniden inşasının mümkün olacağı inancıyla Dresden şehrini tarihin tozlu sayfalarına gömmektense yeniden ayağa kaldırma kararı alırlar. Yıkıntılardan çıkarılan tüm taşlar değerlendirilir. Ve düm düz olmuş bir şehir yeniden ayağa kalkar. Bugün bu şehre gittiğinizde kendinizi 19. Yüzyılın binaları arasında dolaşıyor sanarak muhteşem mimariye hayran kalabilirsiniz. Oysaki bu binaların ömrü 75 yıllıktır. Bu hikâyeyi neden aktardım sizlere; bir yanda binlerce yıllık tarihe tanıklık etmiş Niğde Kale Mahallesi bir yanda yoktan var edilmiş Dresden şehri. Madem şimdiye kadar yıkılan taş binalar oldu tescillenmedi korunmadı önerim şudur oradan çıkan taşlarla Niğde Kalesini aslına uygun bir şekilde surlarının inşa edilmesidir. Kalan el değmemiş yapılarında bir an önce korumaya alınmasıdır. Niğde Kalesi’nin tarihi bir görünüme kazanması betondan yapılan yapıların oluşturduğu çirkin görüntünün gitmesi bu bölgedeki sıvalı görünüp tarihi değer taşıyan ama taşımıyor diye raporlanan binaların korunması tüm Niğde’nin isteğidir… Yıkmak kolaydır. Gelecekte evlatlarımıza beton binalar değil tarihi dokular bırakmakta en büyük hayalimizdir çünkü bu evler Niğde’nin hafızasıdır.